28 Aralık 2015 Pazartesi

Zor Zanaat

Zor zanaat bir düşte
Yarına dair düşleri yaşamak
Özlemek barışı, istemek sevdayı
Büyütmek eşitliğe dair umutları.

Zor zanaat her saniye düşlemek,
Hayaliyle avunmak bir kadının,
Öyle bir kadın ki
En zor gününde sırtını yaslayacağın
Kuru ekmeği, kuru soğanı seninle bölüşmeyi
Ve seni ölesiye sevmeyi seçecek.

Zor zanaat direnmek, inadına tutunmak yaşama
Mumla aramak hayallerini paylaşan insanları
Zor zanaat böyle bir zamanda,
Böyle küstah ve acımasız
Böyle ikiyüzlü insanlar arasında
İyilik kırıntıları peşinde koşmak
Beton yığını binalar arasında
Ekmek kırıntısı peşinde uçan
Bir avuç kumru olmak vesselam
Zor zanaat…


28.12.2015 - Denizli

23 Aralık 2015 Çarşamba

Üşüyorum

Sımsıkı sarılmış yalnızlığa, üşüyorum
Bir türkü çığlık çığlığa ağıtla dolu dudaklarımda
Volta vururken bana mahpushane
Bu eski kentin sokaklarında.

Peşime düşüyor geçmiş, gölgem oluyor
Çocukluğuma dair anılar canlanıyor zihnimde
Köhne bir ev, ak saçları yemenisinden taşmış
Bir ihtiyar kadın
Masallar anlatırken uyukluyorum
Sımsıkı sarılmış yün bir yorgana
Portakal kabukları soyunmuş
Kızarıyor kömür sobasının üstünde.

Kalkıyorum pineklediğim sedirden
Ve atıyorum o günden bu güne
Birikmiş tüm umutları sobaya
Kim bilir kaç madenciye mezar olmuş
Bir madenden bizim eve yolu düşmüş
Bir kürek dolusu kapkara kömürle birlikte.

Bir kadının sıcaklığı vuruyor sonra enseme
İrkiliyorum cehennemden gelen bu alevle
Ve birden bire buz gibi ter boşanıyor alnımdan
Korkunç kâbuslar canlanırken zihnimde
Ve yorulmaksızın volta vuruyorum
Dudaklarımda acı bir tat, bir dal sigara
Bana mahpushane bu eski kentin sokaklarında
Sımsıkı sarılmış yalnızlığa, yürüyorum, üşüyorum….


23.12.2015 - Denizli

22 Aralık 2015 Salı

Humanizma

Betonarme yığınları arasında
Yapayalnız yeşermeye çalışan bir ağaç gibi
Tutunmaya çalışmak
Beyin hücreleri binlerce yıl geçmişte
Gelişimini durdurmuş insansılar ortasında.
Ve cahil cesaretleriyle ateşlenen
Öfke, nefret ve şiddete rağmen
Sevmek onları
Sırf benzedikleri için insana…


22.12.2015 - Denizli

21 Aralık 2015 Pazartesi

...

Batmak üzere güneş
Alçalırken dağların üstüne
Bulutlar koşuyor
Yüzleri kızarmış
Yeni yetme delikanlılar
İçten içe âşık oldukları güneşe
Ve gece örtecek birazdan
Evlerine çekilecek insanlar
Issız bir çöle dönüşürken kent
Bir adam kalacak sokaklarda
Yalnızlığıyla baş başa
Gözlerinden fışkıracak birkaç damla yaş
Süzülecek yanaklarından.


21.12.2015 - Denizli

İki İnsan

Ne insanlar geldi geçti bu dünyadan
Soluk aldıkları her saniye, insanlığa bir armağan
Yaşamayı bilen, bölüşmeyi bir ekmeği
Her şeyden çok seven
Ve hayatı bir şiir, bir şarkı gibi
İlmek ilmek ören, yaşamayı sevdiren
Yüce gönüllü insanlar…
Farklı dilden isimleri olsa da
Ortak bir dilde yaşayan ve yaşatan
Müzikle, bilimle, resimle, heykelle, şiirle
İnsanlığa aşkı, sevmeyi anlatan…
Ve insanlık uğruna
Genç yaşta ölümle kucaklaşan.

Ne insanlar geldi geçti bu dünyadan
Doğumlarıyla cehennemi dünyaya taşıyan
En başta kendileri olmak üzere
Yaşayan her varlıktan ölesiye
Ve öldüresiye nefret eden…
Aynı dili konuşsalar da
Kin, nefret ve öfkeden başka sözcük
Çıkmayan kan dolu ağızlarından…
Ve hain pusularda saklanarak
Korkak bir leşçi gibi yaşayarak ve yaşatarak
Toplu katliamlarda, soykırımlarda
Kudurarak ve kudurtarak ölümü
Tarihe yüz karası dipnotlar olarak düşen…


21.12.2015 - Denizli

19 Aralık 2015 Cumartesi

Yasak

Yasaklar koyuyorum kendimce kendime.
Gece gündüz hayalini kurmak onun mesela,
Düşünmek, yerli yersiz özlemek yasak.
Ne yer, ne içer, kiminledir, üşüyor mu,
Sormak kendime bunları, yasak.
Yüz yüze geldiğimiz anlarda
Dalmak gözlerine, kaybolmak yasak
Dokunmak hele
Ve o dokunduğunda titremek hasretle
Yanmak, kül olmak yasak!

Yasak bana
Düşmek kara sevdaya,
Aşık olmak yasak!


19.12.2015 - Denizli

17 Aralık 2015 Perşembe

Aşk

Bin bir çile, eziyet çeke çeke
Dilinin ucuna kadar sürünen sözcükler
Çıkıp özgürce uçarak, haykıramaz sevgini
Ya bir dostu kaybetmek korkusu
Ya da geçmişten kalan kalp kırıklıkları
Barikatlar kurar ağzının içinde
Ve büyük bir öfkeyle geri dönerken
Birer napalme dönüşür kelimeler
Ve ele geçirip tüm hücrelerini
İntihar bombacısı gibi
Havaya uçururlar
Kendileriyle birlikte her duygunu
Ve yıllarca söndürülemeyecek
Yangınlar bırakırlar geriye.

Pençesine düştüğün her aşk
Kıyametten beter bir yıkım
Genetik bir soykırımdır
Tutkuyla büyüttüğün…


17.12.2015 - Denizli

13 Aralık 2015 Pazar

Bencillik

İsterim ki
Yeryüzünde soluk alan
Her insanın gözlerinde
Her daim mutluluk
Okunsun.

İsterim ki
Silinip öfke, kin, nefret
O gözlerden her zaman
Sevgi çağıldasın.

Mavi, yeşil, ela
Ve kara
Ve kahverengi
Her gözde
Umut yeşersin.

Ve isterim ki
Bu gezegende
Sadece bir çift gözde
Sadece bana ait
Soluk soluğa tutkulu
Bir aşk parıldasın.

Bu kadar da
Bencilim işte!


13.12.2015 - Denizli

11 Aralık 2015 Cuma

İnsan Dediğin

Dipsiz bir uçurum
Bir kör kuyu
İnsan dediğin
Her seferinde
Tepe taklak
İçine düştüğüm.
Bu son deyip
Kendime söz verip
Yine de sorgusuz sualsiz
Güvendiğim
Ve hep aynı kederle
Başladığım yere
Döndüğüm.
Bir kör kuyu
Dipsiz bir uçurum
Yaşam dediğin…


11.12.2015 - Denizli

7 Aralık 2015 Pazartesi

Yangın

aşılmaz duvarların var
ve gözlerinle sürekli
saçıyorsun rum ateşi...
söndürecek gücüm yok
hücrelerimde çıkardığın
amansız yangınları
eriyorum çaresiz
her dakika küçülen
bir mum gibi...
07.12.2015 - Denizli

5 Aralık 2015 Cumartesi

Kaos

Derinleşip gün geçtikçe
Şiddetleniyor içimdeki iç savaş
Kutuplaşırken tüm organlarım
Göz göre göre bölünüyor hücrelerim.
Ribozomlarım yaralı
Mitokondrilerim grevde
Akyuvarlarımsa
Tıkıyor önüne geleni hapse.
Düşünmeye uğraşmaktan
Ağır hasar almış beynim
Vazgeçip arabuluculuktan
Sus pus oturuyor bir köşede…

Belki itiraf etsem kendime
İçimdeki kaosa sebep olan
Bu ölümcül sevdayı
Susar silahlar
Ve barış olur sonunda.
Ya da böyle aptalca bir cesaretin sonunda
Çekilecek ölümden beter acılar var.

05.12.2015 - Denizli

3 Aralık 2015 Perşembe

...

Hapsettim beynimi
Nemli, soğuk bir hücreye
Doğru ne,
Ne yanlış
Bir daha
Düşünmesin diye…
Kapattım gözlerimi,
Kulaklarımı tıkadım
Koparıp attım dilimi
Nefes almıyorum
Ve dokunmuyorum hiçbir şeye
Neler olup bittiğini çevresinde
Anlamasın diye…
Bir rahat bıraksın da artık
Çölleşmiş yüreğim
Özgürce kanat çırpsın
Hasret kaldığı aşka diye…


03.12.2015 - Denizli

1 Aralık 2015 Salı

Kayboldum

Sıfırla bir arası
Doğrusal bir çizgide
Şaşırdım yolumu
Kayboldum...
Labirent değil
Balta girmemiş
Bir orman
Hiç değil...
Kimim
Neredeyim
Hangi zamandayım
Bilmiyorum...
Benliğimi
Tek hücreli
Çağlardan beri
Hükmünü yitirmeyen
Bir kimyasal dürtüde
Yitirdim...
01.12.2015 - Denizli