12 Ocak 2015 Pazartesi

Veda Mektubu

Elveda diyeceğim sana yakında.
Binlerce yıllık gelinliğini
Kâh lapa lapa,
Kâh sulu sepken yağan karın
Bin bir emek,
İlmek ilmek
Yeniden dokuyuşunu
Unutmayacağım.

Binlerce yıllık sevgine
Ve kışın alınterine saygısız,
Birkaç gün içinde seni
Çırılçıplak bırakan güneşin
Kızgın bakışlarını
Unutmayacağım.

Sessizliğini ve matemini fırsat bilip
Seni ve eteğine sığınmış insanları saran
Bu kirli savaşın ortasında,
İnsanların değil de
Ördeklerin özgürlüğüne gıpta edişimi
Unutmayacağım.

Güneşin en parlak anında
Gökyüzünün duvardan duvara
Bulut halılarıyla kaplandığı
Ve Zeus’un seni yıldırımlarıyla kamçılayıp,
Tufanlarıyla ıslattığı günlerde
Seni saran gökkuşaklarını
Unutmayacağım.

Yorgun ve şarapsız gecelerde
Gözlerim kadınımı ararken
Ve gönlüm sevdamı büyütürken
Fonda aşk ve özgürlük türküleri,
Kulağımda senin sesinden dinlediğim
Örümcek bağlamış kafataslarının elinden kurtarıp
Bağrına bastığın âşıkların
Ve özgürlük tutkunlarının efsanelerini
Ve ömrümde içtiğim en güzel
Ve fakat en çabuk tükenen sigaraları
Unutmayacağım.

Yüzünü göremediğimde
Yâri elinden alınmış
Toy bir âşık gibi kırgın,
Binyediyüz bilmem kaç yılında
Evinden ve sevdiklerinden koparılıp
Köle edilen bir zenci gibi isyankâr hallerimi
Unutmayacağım.

En umarsız günlerimde
Başımı omzuna yaslamak istediğmde
Ana gibi,
Yar gibi beni sarmalayışını,
İğde kokusuna alerjik
Kızaran gözlerle sana bakınca
Islak sanıp gözlerimi
Sırtımı sıvazlamanı
Unutmayacağım.

Veda edeceğim sana yakında
Ama seni unutmayacağım.
Sakın sen de beni unutma.
Belki bir gün
Bugünkü kadar
Ve hatta daha da yalnız,
Daha da yıkılmış,
Ya da sevdalım yanımda,
Sevdalım koynumda
Yine gelirim yanına.
Ve bir büyük rakıya
Su yerine anıları katıp
Yine ben dertlenirim,
Yine sen dinlersin
Ve yine bana aşina
Türkü ve efsaneler söylersin.


12 Haziran 1998, Doğubayazıt

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder