Sessizlik ve ayazın
hükmündeydi gece.
Sinsice kalkıp döşeğimden,
Tilkice sıyrıldım
nöbetçilerden.
Koştum tüm
çıplaklığımla,
Büyük Ağrı’nın
kollarına.
Sordum:
“Ey efsane gelin,
Nedir sırrı bunca
yıl beklemenin?
Nasıl taşıyorsun
binlerce yıldır
Bu aşkı ve kederi
yüreğinde?
Nasıl dimdik
Ve ezilmeksizin
Omuzlarındaki yükün
altında
Meydan okudun
hayata ve zamana?”
Dedi:
“Ey insanoğlu,
Bakma böyle gururla
Dimdik ayakta
durduğuma.
Sanma çok ağırdır
Bağrımdaki bu yara.
Yaşasaydım bir gün
olsun
Senin
yaşadıklarını,
Alsaydım bir an
olsun omuzlarıma
Sana verilen yükü,
Dayanamaz,
Erirdi kemiklerim.
Hemen eğiliverirdi
belim.
Ciğerlerimde verem,
Beynimde urlar
Hemen o an
Yıkılıverirdim.
15.02.1998 - Konya
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder