Her ihanetinde sevdiklerinin,
Her sillesinde hayatın
Yükselir yavaş yavaş
Çevrene ördüğün duvar.
Geçmişte yaşanmış
Acı bir deneyim,
Yüreğindeki mezara gömülmüş
Eski bir yar veya yarendir
Tuğlaları o duvarın.
Sen içinde, yalnızlığınla
Hep bir aynanın karşısında
Kendinle hesaplaşırken,
Bir gün bakarsın ki duvarına,
Çin Seddi’ni görürsün karşında.
Öyle sağlam sıvayıp
Öyle kapatırsın ki delikleri,
Ömrünün geri kalanında
Hasret yaşarsın umuda
Seni delirten
O kör karanlıkta.
Çıkmak ister sesin
İsyancı haykırışlarla,
Ama çarpıp duvara
İşkence eder sana.
Boğulursun çaresiz,
Kendi yarandan akan
Kara kanla.
Ne topun vardır
Ne de tüfeğin
Hoş; olsa da yıkacak bir aracın
Yoktur artık geri dönüşün,
Yıkamazsın kendini hapsettiğin
O geçit vermez duvarı
Çünkü denersen çıkmayı,
Sudan çıkmış balığa dönersin.
20.02.2001 - Denizli
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder